BİR FİLM : MAUDİE
1101 Kere Okundu
ÇERÇEVELENMİŞ YAŞAMLAR Kim bilebilir ki herkesin en az bir yaratıcı yetenekle dünyaya gelmediğini. Ve Kim bilir nice dehaların doğduğu toprakların ona yüklediği kader dolayısıyla keşfedilmeden bu dünyadan göçüp gittiğini. Ya söz konusu kişi, çağdaş dünyada fakat az gelişmiş zihniyetlerin egemenliğinde, çerçevesi kalın çizgilerle çizili bir zaman diliminde, biyolojik yazgısını yaşamakla da mahkumsa; yani kadınsa ! O takdirde ondan beklenen, aslında bilinen tarih boyunca okuduğumuz ve deneyimlediğimiz cinsiyetinin baskı altına alınışın ve gizlenişinin hikayesinde olduğu gibi, sadece başarısız olması, edilgen olmasıdır.Onun yaratıcı yeteneği sadece erkeklerde olduğu gibi kişisel dünyasında bir takım tesadüflerin dizimsel sıralamasının olumsuz sonucuna değil, içinde olduğu cemaat düzeninin kalın sınırlarından dışarıya kendini bırakabilmesi ile mümkün olabilecektir. Maudie Lewis Kanadalı bir ressam. Yaşantısına eşlik eden 2 büyük hastalığın taşıyıcısı. Teyzesinin evine kısa süreli yaptığı ziyaretinin abisinin önceden tasarladığı bir planın parçası olduğunu öğrenmesi uzun sürmeyecektir. Aileden kalan tek evini satan ve onu ömrü boyunca tek akrabaları teyzesinin evine bırakan abisinin savunma mekanizması hazırdır: Maudie ev işlerini yapamayacak kadar hasta ve tembeldir . Oysa onun kendisine biçilen toplumsal rolleri oynamaya hiç niyeti yoktur; dışarı çıkar, bakkalda asılı temizlikçi aranıyor iş ilanına başvurur.Ve yine karşısına düzenin tüm değerlerini sorgulamaksızın kabul etmiş temsilci çıkar: bir erkek! Küçük ev dış dünyanın metanomik olarak sınırlı yeniden yaratımıdır. Erkek ona evin içinde kendisinden, köpeklerden ve tavuklardan sonra geldiğini ve ne zaman iradesini açığa vursa anında sözlü-fiziksel şiddete maruz kalacağını hatırlatır ve gösterir. Ev işleri Maudi’ye yakışmaz; elinden geleni yapar yine de ama aslında yaptığı şey estetik bilinçle yoğrulmuş biçimi dışarıya vurmak ve evin duvarlarına boyalı fırça darbeleri vurmaktan ibarettir.Evin reisi yemeği hazır olduğu sürece ve belirli kısımlar dışına taşmamak koşulu ile dilediği resmi yapmasına izin verir. Duvarlar yerini bir süre sonra tahta levhalara bırakır. Doğanın tüm görünümleri bir masumiyetin elinden yeniden yaratılır. Maudie’nin dünyası küçük pencere çerçeveleriyle betimlenir Çerçevelere yaşamın her alanında herkes sahiptir; insanlar dünyaya kendi çerçevelerinden bakar, çoğunluk kamusal dış alanlarda tek düzeliğin bıkkınlığında nefes alıp verirken, Maudie’nin çerçeveleri hayal dünyasının sınırsızlığında saflığa, doğaya, çocuksuluktan kaynaklı sonsuzluğa açılır. Fırça darbeleri ilk zemine temas ettiğinde sanki bir çocuğun elinden çıkmışcasınadır ve kısa bir süre içinde asla bir çocuğun göremeyeceği bir yetkinliğe taşınır. Tesadüfen evin kapısını çalan ve çizdiği resimleri gören New York'dan gelen bir kadının teklifi üzerine ilk defa para karşılığı resimler yapmaya başlar. Kısa zamanda kadının reklamını yapması ile ülkesinde ve yurt dışında resimleri ilgi görür. ABD başkanının bir resmini alması ile ünü daha çok yayılır, televizyonlara çıkar, gazetelere haber olur. Başından beri sevdiği ev arkadaşı ile evlenir, mutlu olur; ama eşinin aynı evde oturmaları dolayısıyla kasabanın dedikodularına set çekmek için kendisi ile evlendiğini de bilincindedir. Zamanla para kazanan Maudie olunca özel alan içinde roller değişir; bu defa erkek temizlik yapar, yemek pişirir..Maudie ise sadece resim. Maudie tüm sanatçıların gizli itirafında olduğu gibi sadece kendisi için eser yaratır. Ve belki de bu yüzden bir resminin satışına iyi bir para teklif edildiği halde çocuk gibi ağlayarak engel olur; o resim daha henüz tamamlanmamıştır ve hala onundur. Amansızca şiddetlenen hastalığın ızdarabı ile günbe gün elden ve ayaktan düşen Maudie son nefesine kadar resim yapmaya devam edecektir..Ve filmin asıl önermesini yıllar önce: “bu evden çıkarsan asla dönemezsin” diyen teyzesi söyler: ailemizde mutlu sona eren tek kişi sen oldun.” Teyzesi haklıydı; çünkü bütün karşı çıkmalara rağmen o kendi yaşamını yaşamıştı. New York’lu kadının resim yapmayı öğretme teklifine çok şaşırır ve “ bunu kimse öğretemez, boyamak istersen boyarsın, ben anılarımı boyuyorum,yanıtını verir. “Yaban arısı, bir kuşun sızlaması..Her zaman farklıdır.Pencereye bayılıyorum.Yaşamın tümü zaten çerçevelendi.Tam orada” “Maudie” filmi gerçek bir yaşam öyküsünü anlatır Onun daha ziyade kartpostallar olarak karşımıza çıkan resimlerini görünce "evet bu resimleri hatırlıyorum", diyeceğiz. Her şeye rağmen düşündüğü gibi bir hayatı yaşamayı başaran sanatçının finale doğru kendisinden yıllarca gizlenen bir gerçeği öğrendiğinde arkasını dönüp gitmesi ve başkalarının yarattığı mutlu bir düzeni bozmak istememesi, sanatçı duyarlılığının ve erdemlerinin başka bir yansıması olarak hafızalarımıza kazınır. Filmin son repliği belki de hayatlarımızı
özetleyip temize çekiyor: “Yaşamın tümü çerçeveli; orada.” Ve biliyoruz ki , "görmek" tüm zorluklara rağmen yetkinleştirebilir. Gör,bak,orada! ( Mahur Özmen ) FİLMİN KÜNYESİ ADİ :Maudie YÖNETMEN : Aisling Wals YAPIM : 2016 Kanada-İrlanda OYUNCULAR . Sally Hawkins, Ethan Hawke ,Gabriel Rose, Kari Matchette SENARYO :Sherry White MÜZİK : Michael Timmins- Cowboy Junkies
|
» Aktif Ziyaretçi: 1 | » Bugün Gelen: 111 | » Toplam Ziyaretçi: 91752 | » Bu sitemizi ziyaretiniz |